Öğrenme Bozukluğunun Sınıflandırılması
Okuma Bozukluğu (Disleksi)
Matematik Bozukluğu (Diskalkuli)
Yazılı Anlatım Bozukluğu (Disgrafi)
Başka Türlü Adlandırılamayan Öğrenme Bozukluğu
1. Okuma Bozukluğu
Bireyde, yaşıtlarına göre okuma becerisinde yetersizlik olarak kendisini gösterir. Bu durum kelimelerin hatalı söylenmesi ve çarpıtılması, eklemeler veya çıkarmalar yapma olarak gözlenilir. Şekilleri, yazılı harf karakterlerini, noktalama işaretlerini, çizgileri algılamakta ve ayırt etmekte zorluk yaşanılır. Okuma zorluğu harflerde, kelimelerde, cümlelerde hatta bir paragrafta olabilir. Ayrıca okuma hızı da oldukça düşüktür. Konuşma bozukluğu yaşayan çocuklarda bu bozukluğun yanında fonolojik bozukluk ve sözel anlatım bozukluğu da gözlenilebilir. Kelimeleri arka arkaya söylerken zorlanma görülebilir, sesler karışabilir, cümleyi okurken ortasından veya sonundan başlamak olabilir. Okuma bozukluğu olan çocuklar çoğunlukla ikinci sınıf düzeyinde fark edilir. Okuma güçlüğü en erken birinci sınıf düzeyinde anlaşılabilir. Bazı vakalarda dokuz yaş ve sonrasına kadar bu bozukluk belirgin olmayabilir
2. Matematik Bozukluğu
Öğrencinin matematikle ilgili etkinlik ve becerilerde yaşıtlarına göre düşük performans sergilediği görülür. İkinci veya üçüncü sınıfa geldiğinde artık bu bozukluk öğretmen tarafından açıkça gözlenilebilir. Matematik bozukluğunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Pek çok faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Sosyo-ekonomik düzey, beslenme bozuklukları, psikososyal gelişim, eğitim kalitesi gibi etkenlerin olduğu varsayılmaktadır.
Bireyler yaşıtlarına göre eksik matematik eğitimi almışlarsa aritmetik performanslarında yetersizlik görülebilir. Bu durum matematik bozukluğuyla karıştırılmamalıdır. Sınıf veya okul olarak yetersiz matematik eğitimi alan öğrencilerin bu becerilerinde yetersizlik görülebilir. Birey bağlı bulunduğu sosyal grubun özelliklerine göre değerlendirilmelidir. Matematik bozukluğunun varolduğunu düşünmek için kişinin ihtiyacı doğrultusunda yeterli düzeyde matematik eğitimi almış olması beklenir.
3. Yazılı Anlatım Bozukluğu
Yazılı anlatım bozukluğu kişinin yazı yazarken akranlarına göre düşük performans göstermesiyle fark edilir. Kişinin el yazısında, noktalama işaretlerinde, kelimeleri cümle içinde doğru yere yerleştirmede bozukluklar vardır. Yazma performansı kişinin zeka kapasitesinin altındadır. Bu bozukluk nörolojik veya duyusal bir eksikliğe bağlı değildir.
Okul çağı çocuklarında rastlanma olasılığının % 3-10 kadar olduğu tahmin edilmektedir.
Yazılı anlatım bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluk ve zihinsel öğrenme yetersizliğinden ayrıştırılmalıdır.
Ayrıca iletişim bozuklukları, okuma bozukluğu, görme ve işitme bozukluklarıyla da karıştırılmamalıdır.
Öğrenme Bozukluğu Gösteren Öğrencilerin Hafıza ve Kavrama ile İlgili Özellikleri
Kısa süreli hafızalaları zayıftır. (Karşılaştırma, organize etme, bilgi kodlama işlem süreçleri)
Uzun süreli hazfızaları zayıftır. (bilgiyi zamanlama ve organize etme)
Kavramada;
Bilgileri elde etme saklama süreçlerinde;
Bu stratejileri ne zaman, nerede ve neden önemli olduğunu anlamada;
Bu stratejileri uzun vadeli ve düşünerek seçme ve harekete geçmede
yetersizlikleri görülebilir.
Davranışsal ve Sosyal özellikleri uygun olan sosyal davranışın ne olduğunu, nasıl gösterebileceğini ve uygun olan davranışı öğrenmede, beden dilini ve anlamalarını öğrenmede güçlük çekmektedirler
Öğrenme Bozukluğunun Nedenleri
Nörolojik Nedenler
Genetik-Kalıtımsal Nedenler
Çevresel Nedenler
Görsel Algı Bozuklukları:
1. Şekil-pozisyon algısındaki bozukluk
2. Şekil-zemin algısındaki bozukluk
3. Uzaklık-derinlik-boyut algısındaki bozukluk
Şekil-pozisyon algısındaki bozukluk:Çocukgördüğü şeyin şekil ve pozisyonunu algılamada güçlük çekebilir. Harfleri ters ya da dönmüş olarak algılayabilir.
Örneğin; b-p,3-5,6-9,p-b gibi harf ve rakamları ters çevirir. Sözcükleri ters çevirebilir, koç-çok,ev ve- gibi.
2. Şekil-Zemin algısındaki bozukluk:
Bu problem, bir bütünün önemli olan bir parçasına odaklaşmada zorluklara neden olur. Okuma bu beceri ile ilgilidir. Çünkü okuma söz dizilerine odaklaşmayı, soldan sağa ve satır satır izlemeyi gerektirir.
3. Uzaklık-derinlik-boyut algılamada bozukluk:
Çocuk derinliği kestiremediği için eşyalara çarpar, sandalyeden düşer. Açık alanda oynarken mekanda pozisyonlarını algılamada, sağ-sol ayırt etmede güçlük çeker. Top yakalamak, ip atlamak, yap-boz yerleştirmek, çekiç kullanmak bu problemin olan çocuklar için güç işlerdir.
İşitsel Algı Bozuklukları:
Duyulan sesleri yanlış algılayabilir. Benzer sesler arasındaki farkı ayırt etmeye bağlı güçlüğü olan çocuklar sesleri birbirine karıştırabilirler.
Örneğin; soba yerine sopa, kova yerine kafa, bavul yerine davul gibi
İşitsel Figür-Zemin ayırt etme güçlüğü: Aynı anda işitilen farklı seslerden birine odaklanma güçlüğü olarak tarif edilen bu sorunda çocuk farklı seslerin figür-zemin ayırımını yapmakta güçlük çekebilir.
Örneğin; TV seyrederken kendisine seslenince bakmaz, işitmiyormuş gibi görünürler. Yine TV seyrederken duydukları kapı ya da telefon sesinin bulundukları mekandan mı yoksa TV’den mi geldiğini ayıt edemezler.
2. İşitsel algıda kopukluk (auditory lag): Ardarda söylenen mesajların bir kısmını kaçırabilirler, algılayamazlar.
Örneğin; odana git, arkadaşına telefon edip ödevlerini al ve kitaplarınla birlikte buraya gel denildiğinde bu mesajın bir kısmını duyar yerine getirir, diğerlerini duymaz.
Dokunsal Algı Bozuklukları:
Dokunsal algı sorunu olan çocuklar gözleri kapalıyken dokunma duyusu yardımıyla nesneleri tanımlayamaz. Örneğin; eline verilen oyuncağın ne olduğunu anlayamaz, avucuna yazılan sayı ve yazıyı tanımlamakta güçlük çeker.
Bütünleme:
Beyne giden bilgi kaydedilince anlaşılması gerekir. Bunun için 3 aşama tanımlanmaktadır. Sıraya koyma, soyutlama ve organizasyon. Bu aşamalardan geçen bilgi bütünleşir. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklarda bu aşamaların birinde ya da tümünde sorunlar söz konusudur. Sıraya koyma bozukluğu olan çocuktan dinlediği hikayeyi anlatması istendiğinde başını sonunu karıştırır.
Bellek-Depolama:
Gelen bilgi beyinde kaydedilir, anlaşılır, yorumlanır ve daha sonra kullanılmak üzere bellekte depolanır. Özgül öğrenme güçlüğünde daha çok kısa süreli bellek bozukluğu görülür.
Ülkemizde öğrenme bozukluğu olan çocuklar alt özel sınıflarda, kaynaştırmaya yönelik normal sınıflarda eğitim almaktadırlar.
Bu ortamlarda eğitim alan çocuklar için gerekli olan eğitim düzenlemelerinin yeniden yapılması gerekmektedir.
Davranışçı yöntemin özellikleri:
Karmaşık davranışlar daha az karmaşık davranışlara ayrılır.
Bu becerilerin öğrenilmesinde uygulamaların yeterince tekrarlanması önemlidir.
Doğru yapıldığında pekiştirmeye yer verilir ve çocuk ödüllendirilir.
Çocuğun göstermiş olduğu ilerlemelerin düzeyleri sık sık ölçülür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.