8 Ağustos 2014 Cuma

Kaygı

KAYGI (ANKSİYETE) NEDİR?
 Diğer heyecanların tanımında olduğu gibi, kaygınında tanımını yapmak zordur. Kaygı aşağıdaki şu heyecanların birini veya çoğunu içerebilir: Üzüntü, sıkıntı, korku, başarısızlık duygusu, acizlik, sonucu bilememe ve yargılanma.
          Bazı psikologlar korku ile kaygı arasında üç önemli fark bulunduğunu söylerler:

         (1) Kaynak: "Ben arıdan korkarım!" örneğinde olduğu gibi, korkunun kaynağını biliriz, ancak kaygının kaynağı belirsizdir; (2) şiddet: Korku kaygıdan daha şiddetlidir; (3) süre: Korku daha kısa sürelidir, kaygı ise uzun süre devam eder.
         Korku ve kaygı arasındaki benzerliklere dayanarak psikologlar, korku sırasında ortaya çıkan fizyolojik oluşumların, kaygı anında da gözlenebileceğini ortaya sürmüşlerdir. İddia deneysel gözlemlerle desteklenmiştir. Bu nedenle, psikologlar kalp atışı, kan basıncı, kanın kimyasal yapısı, Galvanik Deri Tepkisi, nefes alış, nefes veriş oranı gibi değişik fizyolojik belirtileri kaygı ölçmede kullanırlar.
KAYGININ NEDENLERİ
Hangi ortamın hangi tür kaygı yaratacağı bir kültürden diğerine farklı olabilir. Ancak bütün toplumlar için geçerli bazı genellemeler yapmak olanağı vardır. Bu genellemeler, kaygı duygusunun ortaya çıkmasına yol açan ortamlardaki bazı ortak yönleri belirtir.
         (1) Desteğin çekilmesi: Fatih'in annesi,babası,kardeşi Hatice, evdeki odası, çalışma masası, komşuları, arkadaşları, evdeki köpek,kedi onun yaşamının bir parçasıyken, birden bire kendisini yabancı bir şehirde, yabancı bir evde, aile, arkadaş, akraba ve tanıdıklarının hepsinden uzakta bulur. Yeni çevresinde şimdiye kadar alışılagelmiş olduğu "destekler" yoktur. Alışılagelmiş çevrenin ortadan kalktığı böyle durumlarda insanlar kaygı duyar.
         (2) Olumsuz bir sonucu beklemek: Pek hazırlanmadan sınava girme, tarafik cezasının belirleneceği trafşk mahkemesinde duruşmayı bekleme gibi olumsuz sonuçların ortaya çıkacağı durumlarda kaygı duyarız.
         (3) İç çelişli: İnandığımız ve önem verdiğimiz bir fikirle, yaptığımız davranış arasında bir çelişki ortaya çıktığı zaman kaygı türünden bir gerginlik duyarız. Bilişsel çelişki önemli bir güdü ve heyecan kaynağıdır.Çelişkiyi giderecek bir çözüme yoluna ulaşıncaya kadar bir derece kaygı duyarız. Örneğin, nükleer silahların insanlığı yok edecek güçte tehlikeli bir gelişme içinde olduğuna inanan birey, bu silahların geliştirildiği bir laboratuvarda çalışmak zorunda kalırsa, kendisini sürekli bir gerginlik ve kaygı içinde bulur.
         (4) Belirsizlik: Gelecekte ne olacağını bilememek insanlar için en belli başlı kaygı nedenlerinde biridir. İlerde olumsuz türden olayların olacağını bilmek, ne olacağını hiç bilmemeye yeğlenir.
KAYGI VE GERGİNLİK BELİRTİLERİ
Aşağıdaki tabloda kaygılı ve gergin insanda gözlenebilen belirtilerin bir listesi verilmiştir. Bu belirtiler sizde ya da yakınlarınızda varsa, bilinçli başa çıkma tekniklerinden birini veya birçoğunu kullanmayı deneyebilirsiniz. Ancak dikkat etmeniz gereken konu bu belirtiler, bedensel hastalıkların belirtileri de olabilir; bireyde uzun zamandır gözlenmiş ve onun günlük yaşamını etkiler derceye gelmişlerse, bireyin bir doktora gidip muayene olmasında yarar vardır.
Nefes darlığı
Mide ağrısı
Terleme      
İshal ya da kabızlık
Nefes alıp vermede düzensizlik
Aşırı tepkide bulunma
Kesik kesik nefes alma
Titreme
Gerginlik    
El ve ayak parmaklarının soğukluğu
Kalp çarpıntısı
Sürekli yorgunluk
Aniden sinirlenme
Sürekli baş ağrısı
Belağrısı     
Boyun kaslarının gergin olması

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.